Hayata Özgü

Yazmak bir dışa vurum benim için; kimi zaman kendimi kimi zaman dolaylı-dolaysız yansımaları. 

İşte ben de buradayım, bloglananlar kervanındayım...


28.06.2010

Süslü Hüzün

Süslü hüzün benimkisi. Pamuklara sarılmış, mis kokulara bulanmış. Taptaze duşa almış, saçları taranmış. Yanaklarımda allık, pembe rujum eksik olmaz. Çantası kolunda; otobüsler, kapılar, masalar, insanlar, telefonlar, klavyedeki tuşlar, bir fincan kahve, kartlar, şifreler, arabalar, kornalar ve toz bulutu.

Hergün uyanıp adını anıyorum, kalkıp hazırlanıyorum. En güzelini yapıyorum, sanki senin yanına geliyormuşum gibi. Yürüdüğümüz yollarda elimi tutuyorsun. Sahilden geçerken yanına çağırıyorsun bisikletinle. Ve dondurma yiyoruz birlikte.

Bazen kızıyorsun bana yüzüm asık olduğunda, gel buraya diyorsun. Sen bilmiyorsun. Yemeğim, yatağım, hırkam senin gölgen gibi. Sana bakar gibi bakıyorum kendime. Duvardaki aynanın senin fotoğrafın olduğunu bilmiyorlar. Ben biliyorum, her baktığımda. Onlar görmüyorlar, göremezler de. Ben görüyorum.

Şimdi gözyaşlarım süslerimi bozuyor ya, sen çok gülüyorsun bu çocuğa. Sarılıp öpüyorsun gözyaşlarımdan. Hem süsüm dağılıyor, hem hüznüm.