Hayata Özgü

Yazmak bir dışa vurum benim için; kimi zaman kendimi kimi zaman dolaylı-dolaysız yansımaları. 

İşte ben de buradayım, bloglananlar kervanındayım...


31.01.2011

Yaşamayı öğrenirken


Sadece yaşamayı öğreniyoruz aslında. İlk önce nefes alarak öğrenyoruz ve ağlayarak. İlk sütü emerek öğreniyoruz sonra. Çok geçmiyor yürüyerek ve konuşarak öğreniyoruz bu hayatı yaşamayı.

Büyüyoruz. Okuyarak ve hatta yazarak, yaşamayı öğrenmeye başlıyoruz. Daha fazla ve daha hızlı... Bu yüzden hızlanıyor zaman. Zamana karşı yaşamayı da öğreniyoruz bir zaman sonra.

Severek, özleyerek ve hatta kızarak yaşamayı öğreniyoruz geçen zamanda. Hasretler, ayrılıklar, kırıklıklar, aldatmalar, aldanmalar, kaybetmeler. Tüm bunlarla birlikte nasıl yaşanır öğreniyoruz biz insanlar. Öyle ki; yalanla bile öğreniyoruz.

Kimimiz yeni bir hayat dünyaya getirerek öğrenmeye devam ediyor. Ona da öğretebileceğini sanıyor. Öyle umuyor. Ama hiç bir yaşam ona öğretmek istediklerimizle öğrenmiyor yaşamayı.

Uykuda öğreniyoruz nasıl yaşanır. Rüyalarda kimi zaman. Öyle iyi öğreniyoruz ki bu yaşamı; sabah uyanacağımızı bilmeden saatin alarmını kuruyoruz. Ajanda tutuyoruz ileri tarihlere not düşerek.

Bir vakit sonra hastalıklarla tanışıyoruz ve onlarla yaşamı öğreniyoruz. İlaçlarla, tahlillerle, tedavilerle nasıl bu hayatta kalırız, öğreniyoruz bir bir. 

Ve biz buna yaşamak diyoruz.
Oysa hepimiz, birçok şeyi öğrenemeden çekip gidiyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder